Kalenderoğlu Mehmed, devlet ricali içerisinde yetişmiş, çavuşluk ve beylerbeyliği kethüdası ve mütesellim görevlerinde bulunmuştur. İran seferi sırasında Serdar-ı Ekrem sıfatıyla görev yapan Cigalızade Sinan Paşa tarafından kendisine verilen Ankara sancakbeyliği görevi verilse de bu görevi ifa edemeyince İran seferimde savaşmayı reddederek 1605 yılında Anadolu Beylerbeyi ile giriştiği mücadeleden galip bir şekilde ayrılınca isyan etmiştir. Manisa ve çevresini ele geçiren Kalenderoğlu Mehmed bölge asayişini ele geçirmişti. Bu esnada Canboladoğlu isyanını bastırmak üzere Halep şehrine giderken Manisa üzerinde etkili olan Kalenderoğlu’na kendi güvenliği için ılımlı bir tavır sergilemiş ve Kalenderoğlu Mehmed’ Ankara Sancağını vermiştir. Bu olay neticesinde Kalenderoğlu Ankara’ya gitmiş fakat ahali kendisine zulüm edileceği korkusu ile Kalenderoğlu’nu şehre almamışlardır. Bunun üzerine şehri kuşatan Kalenderoğlu, üzerine gönderilen Kastamonu sancakbeyi Tekeli Mehmed Paşa’nın birliklerinin haberini alınca kuşatmayı kaldırmıştır.[1]
Kuyucu Murad Paşa tarafından Canboladoğlu isyanının bastırıldığı haberini alan Kalenderoğlu, Canboladoğlu’nın birliklerinden kaçan asileri ve önde gelen asi liderlerden Kara Said, Meymun ve Ağaçtan Piri gibi isimleri birliğine kattı ve söylentiye göre birlikleri otuz bin kişiye yaklaşmıştı. Bursa civarını yağmaladıktan sonra şehri ele geçirmişti. Bu durumlar yaşanırken devletin Anadolu’daki tüm birlikleri İran seferiyle meşgulken çareyi Rumeli askerlerini Anadolu’ya aktarmakta buldu. Vezir Nakkaş Hasan Paşa görevlendirilmişti fakat iklim şartlarından dolayı hızlıca hareket edilemiyordu. Asilerin İstanbul’a yürüyecekleri korkusu ile vezir Yusuf Paşa askerlerini Üsküdar’da konuşlandırmıştı. Silistre sancakbeyi olan Mimar Dalgıç Ahmed Paşa’nın birlikleri Gelibolu üzerinden Anadolu’ya geçmişti. Gönen ovasında karşı karşıya gelen birliklerin mücadelesinde Kalenderoğlu zafer kazanmış ve Mimar Dalgıç Ahmed Paşa vefat etmişti. Kalenderoğlu’nun birliklerinin tüm güç ile saldırılmadığı suretle güçlerinin kırılamayacağını tahlil eden Payitaht, Canboladoğlu isyanını başarılı bir şekilde bastıran Kuyucu Murad Paşa’ya talimat vererek Kalenderoğlu’nun üzerine yürümesi emredilmiştir. Halep’ten İstanbul’a gönderdiği hazinenin asiler tarafından yağmalanabileceği haberini alan Kuyucu Murad Paşa aniden hazine kervanının yanına birliklerinin çoğunu geride bırakarak gitmişti. Kuyucu Murad Paşa’nın üzerlerine geldiğini duyan asiler kaçma planları yaparken Kuyucu Murad Paşa’nın sayıca az olan birliklerini görünce cesaretlendiler. Otuz bin kişilik asi ordusu bulunan Kalender Mehmed ile Kuyucu Murad Paşa’nın birlikleri 1608 yılında Göksun Boğazı’nda karşı karşıya geldiler. Sayıca az olmasına rağmen eğitimli yeniçeriler ile Kalenderoğlu Mehmed’i bozguna uğratan Kuyucu Murad Paşa, dağılarak kaçan asilerin peşinden ilerleyerek Bayburt civarında yakaladı ve çoğunu telef etti. Kaçan Kalenderoğlu ve dağılmış birlikleri İran’a sığındı. Kalenderoğlu Mehmed 1608 yılında Şah Abbas’ın ordularına katıldı ve 1609 yılında hastalanarak öldü. Geride kalan birlikleri ise Diyarbakır Beylerbeyi Nasuh Paşa’nın affına mazhar oldular ve sarı bir üniforma kuşanarak “sarıca” adlı tüfekli birlik oldular. 1611 yılında Vezir-i Azam Kuyucu Murad Paşa’nın vefatından sonra onun yürüttüğü serdarlık görevini Nasuh Paşa devraldı. Kuyucu Murad Paşa’nın ölüm haberini alan geride kalan Kalenderoğlu birlikleri küçük bir sorun yaşatmışlardı fakat 1612 yılında Safeviler ile yapılan anlaşma sonucu bu gerginlik kısa sürede ortadan kalkmıştı. [2]
0 Yorumlar