#Ad Code



Suhte İsyanları

Anadolu’da yaşanan bozulmalar artmış geçim sıkıntısı büyük bir yük halini almıştır. Bu durumda çoğu insan medreselere giderek bir geçim yolu aramıştır ancak bu daha Kanuni Sultan Süleyman döneminde başlayan büyük yığılmalara ve bu suhte bölüklerinin getirdiği sorunlara yol açmıştır. Medreselerde eğitim gören bu suhteler halk arasına çok kaynaşmayan kişilerdi çok ciddi sosyal hayatları bile olmazdı halk arasında yaptıkları çoğu davranış doğru bulunmaz ve ayıplanırdı.[1]


Bu çeşit bir hayat süren bu öğrencilerin bir geleceği olması da zordu çünkü medreselerde ki bu nüfus devletin ihtiyacı olduğundan çok fazla idi. Bu genç bekâr erkekler şehirlerde aynı leventler gibi ahlaksız olaylara karışıyor ve halktan bolca tepki çekiyordu. Ancak suhtelerin asıl olarak haramiliklere başlaması 1559 yılında yaşanan Şehzade Beyazıt ve Selim kavgasına rastlar bu tarih Beyazıt’ın yenilgisinin ardından onun peşine düşenlerin yarattığı asayiş boşluğu suhtelere aradığı ortamı vermiştir ve kalabalık medreselerden çıkarak soygunlara başlamıştır. Nitelik bakımından leventler ile aynı işi yapıyorlardı, haramilik, kaçırma ve baskınlar gibi olaylarda bulunuyorlardı ancak bu isimleri leventlerden ve Celâlilerden ayırmak gerekir. Çünkü bu suhte grupları başka kimliklere ya da başka birilerinin kapılarına varmaktansa kendi içlerinde ve kendi kimliklerinde bu işleri yapıyorlardı. Genellikle kendi içlerinden çıkan daha tecrübeli birinin etrafında –medrese yaşantısında gençlerin yanı sıra yaşı ileri kimseler de bulunurdu- toplanıyorlardı. Kimi zaman kadılardan ve bölge halkından da yardım alan bu gruplar aslına bakıldığında basit birer isyancı topluluğu olarak görülebilirler, ancak Anadolu’da oluşturdukları güvensizlik havası çok mühimdir. Anadolu’nun iç kısımlarından ziyade Ege, Marmara gibi bölgelerde eylemlerinin yoğunlaştığı görüşmüştür.[2] 

Suhteler sadece kendileri değil onların kılığına girmiş olan leventler ya da başıboş serseri takımları da bu bölgelerde haramilik faaliyetlerini arttırmışlardır. Devlet bu suhte takımları ile baş edebilmek için İl erleri adında bir yapı oluşturmuş ve bir yiğitbaşının etrafında köylerin gençlerinden oluşan bir ekiple halkın bu tarz soygun faaliyetlerine karşı durmasını amaçlamıştır.[3] 

Bakıldığı zaman bir grup öğrencinin girişmiş olduğu soygun faaliyetleri olarak görülse de uzun yıllar süren suhte ayaklanmaları devletin toprakları içinde tam bir düzensizlik ortamı yaratmış gerek Kanuni Döneminde gerekse Sarı Selim dönemlerinde yazılan çeşitli şikâyetlerden pek çok fenalıkta isimleri bulunmaktadır. Ayrıca suhtelere karşı kurulan il erleri teşkilatı gelecekte karizmatik bir lider arayışında bulunan gençlerin işlerini kolaylaştıracaktı. Bu tedbirlerin yanında suhte olaylarının bastırılması için kanlı idamlardan, İstanbul gibi bölgelerdeki öğrencilerin öncülüğünde farklı yollar denenmiş hatta af edildikleri bile olmuştur. Öncelikle yakalanıp sorgusuz sualsiz idamlar bu isyanları arttırmıştır. Aslında bu olayda da görülen sorunlar aynı idi devlet otoritesi altında bulunan emir erleri görevlerini kötüye kullanıyor ve bunun sonucunda halkta bir isyanı kolaylaştıracak etkilere yol açıyordu. Suhte ayaklanmaları devamında gelecek olan leventlerin yarattığı ayaklanmalar ve büyük Celali ayaklanmaları Anadolu’yu çok uzun yıllar isyanın altında tutacaktır. Bozulan düzen, kaybolan nüfus ve asayiş uzun yılların ardından sağlanabilecektir.


[1] Mustafa Akdağ, a.g.e., İstanbul, Eylül 1995, syf.154

[3] Yusuf Yılmaz, Yahya Kadıoğlu, a.g.e., syf. 279

Yorum Gönder

0 Yorumlar

Ad Code

Responsive Advertisement