Sultan I. Ahmed döneminde gerçekleşen bu isyanda lideri sekbanlıktan yetişme olup, Fatma Acun’a göre Tavil Halil[1],
İsmail Hakkı Uzunçarşılı’ya göre ise Tavil Ahmed [2]isminde
bir eşkıyadır.
1602 yılında Deli Hasan’ın Tokat kuşatmasında eşkıyaların
arasında olduğu bilinmektedir. Deli Hasan’ın Bosna Beylerbeyi oluşundan sonra
Anadolu’da başı boş kalmış Celali birliklerini kendi sancağı altına
toplamıştır. Elindeki gücü kullanarak ayaklanan Tavil’e karşı Sultan I. Ahmed,
asilere karşı Nasuh Paşa’yı “Anadolu Muhafazasına Memur” unvanı ile birlikte
Nasuh Paşa’nın birliklerine destek olması için Gezdehan Ali Paşa’ya “Anadolu
Beylerbeyliği” unvanı verilerek görevlendirilmiştir. 1605 yılında Bolvadin
Köprüsünde karşılaşan iki tarafın muharebesinden Tavil üstün çıkmış ve hatta
Nasuh Paşa’nın canını güçlükle kurtardığı söylenmektedir. Kütahya’ya kaçan
Nasuh Paşa’nın birliklerine karşı Tavil elinde bulunan sekiz bin kişilik kuvvet
ile Kütahya şehrine saldırarak şehri yağmalamıştır.[3]
Alınan bu sonuç neticesinde ordunun başına geçen Sultan I. Ahmed, Bursa’ya
kadar ilerlese bile olaya bir tesiri olamadan payitahta geri döndü. Sultan I. Ahmed
Bursa yolundayken payitahtta bulunan Sofu Sinan Paşa, Tavil’e Halep, Anadolu ve
Sivas sancakbeylikleri teklif etmiş fakat Tavil bu teklifi reddetmişti. Bu
teklifi öğrenen I. Ahmed, Sofu Sinan Paşa’yı görevinden azl etmiştir.[4]
Bu
isyanı güç ile bastıramayacağını öngören Sultan I. Ahmed ise Tavil’e “Şehrizar
Beylerbeyliği” verildi. Fakat daha önceleri denenen bu yöntem yine işe
yaramamış ve Tavil tekrardan asi hareketler sergilemişti. Harput Kalesi’ni
kuşatmasına rağmen başarısız olmuştur. Tavil’in ölümünden sonra kardeşi Meymun
idareyi devralmış ve Tavil’in oğullularından olan Mehmed’i sahte bir ferman ile
Bağdat valiliğini gasp etmiştir. Bu olay üzerine payitahttan Bağdat Valiliği
görevine getirilen Nasuh Paşa bölgeye gitmesine rağmen Taviloğlu Mehmet’e
mağlup olmuştur. Taviloğlu Mehmed’in ölümünün ardından Bağdat’ta idareyi
Tavil’in diğer oğlu olan Mustafa devralmıştır. 1607 yılında Halep’te bulunan
Kuyucu Murad Paşa, Cigalızade Mahmud Paşa komutasındaki kuvvetleri Bağdat’a
göndermiş, Taviloğlu Mustafa bertaraf edilerek Bağdat yeniden kontrol altına
alınmıştır. Bu sırada Kırşehir dolaylarında emrindeki altı bin sekban askeriyle
yağma yapan Meymun, Kalenderoğlu isyanına katılmak niyetindeydi. Bu amaç ile
Tokat ve Şebinkarahisar’ı geçerek Kara Hasan Gediği adıyla bilinen mevkii de
konakladığı sırada Kuyucu Murad Paşa tarafından ani bir baskına uğrayarak
mağlup edildi. Birliklerin bir kısmı öldürülse bile bir kısmı ise Kalenderoğlu
isyanına destek olabilmek için İran’a kaçmıştı.
[1]
Fatma Acun, a.g.e., syf.701
[2]
İsmail Hakkı Uzunçarşılı, “Osmanlı Tarihi”, III. Cilt, Türk Tarih Kurumu
Yayınları, Ankara, 1988, syf.116-117
[3]
Süleyman Polat, “Osmanlı Taşrasında Bir Celali
Yıkımının İzleri: Tavil Halil’in Kütahya (Kazaları) Baskını ve Sosyo-Ekonomik
Yansımaları”, Gazi Üniversitesi
Akademik Bakış Dergisi, 6/12, Yaz 2013, syf.37-47
[4]
Fatma Acun, a.g.e., syf.701
0 Yorumlar