#Ad Code



Karayazıcı Abdülhalim İsyanı

 Türk asıllı sekban olan Karayazıcı Abdülhalim, Osmanlı devlet kademesinde aldığı görevlerden biri olan Halep’te katiplik yaptığı için “Karayazıcı” lakabıyla anılmaktadır.[1] 

1596 yılında Malatya sancağında görev alan Karayazıcı, o dönemde Macaristan ile yapılan Haçova Muhaberesinden kaçan firariler ve başı boş gezen çete gruplarını bir araya toplayarak Urfa civarında bulunan köy ve kasabaları yağmalamaya başlamıştır. 1596 yılında Cigalızade Sinan Paşa tarafından Haçova Muharebesi esnasında yapan yoklamadan kaçan tımarlı sipahiler ve kapıkulları Karayazıcı'nın birliğine katılması ile eşkıyalar kapıkulu nizamına göre teşkilatlanmaya başlamışlardı. Payitahtta divan toplanarak reayanın nizam ve güvenliğini tehdit den Karayazıcı’nın derhal durdurulması kararına vardı aksi taktirde Safevi Şahı Şah Abbas bu durumu Osmanlı aleyhinde kullanabilirdi. Karayazıcı’nın üzerinde Karaman Beylerbeyi Hüseyin Paşa gönderilse de paşa Urfa’ya geldiğinde Karayazıcı’nın birliğine katılıp celali olduğu görülmekteydi.[2]

Kısa sürede kapıkulu yapısı ile teşkilatlanan Karayazıcı’nın birlikleri Urfa’yı zapt etti ve bir rivayete göre Karayazıcı burada hükümdarlığını ilan ederek çevre vilayetlere “Halim Şah muzaffer bâda” ibaresinin bulunduğu fermanlar yollamıştır.[3]

Karayazıcı ile birleşen Hüseyin Paşa Maraş yakınlarında küçük bir Osmanlı birliğini de yenince payitahttan gelen karar ile 1599 yılında Mehmed Paşa Karayazıcı isyanını bastırmak ile görevlendirildi. Urfa’da yaklaşık iki ay kadar süren mücadele sonucu taraflar yenişemedi ve iki tarafta bir anlaşma yoluna gitmeyi kabul ettiler. Yapılan anlaşma sonucu Hüseyin Paşa Karayazıcı tarafından Mehmed Paşa’ya teslim edilse de anlaşma Karayazıcı’nın istediği gibi sonuçlanmamıştı. 1600 yılında Karayazıcı üzerine tekrardan Mehmed Paşa komutasında bir ordu gönderildi. Urfa’dan kuzeye doğru kaçan Karayazıcı önce Sivas sonra da Çorum’a geldi. Osmanlı ordusunu peşinden sürükleyen Karayazıcı vur kaç taktiği ile Osmanlıları yıpratıyordu bunun üzerine Mehmed Paşa tekrardan anlaşma masasına oturdu ve Karayazıcı Amasya Sancakbeyi olarak atandı. Karayazıcı Amasya’da altı ay kadar görevde kaldı. Amasya’da sadece halkın güvenliğini değil ticaret yollarının da güvenliğini tehdit eden Karayazıcı’nın yanında Anadolu içinde dolaşan ve düzeni bozulan Mehmed Paşa’nın ordusuydu. Bu tehlike üzerine divan kararıyla Mehmed Paşa görevinden azl edildi ve buna ek olarak Karayazıcı Çorum sancakbeyliğine atandı. 1600 yılında İstanbul’dan Karayazıcı’nın üzerine iki adet ordu gönderildi. Kayseri civarında karşılaşan iki taraftan galip çıkan Karayazıcı oldu. Bunun üzerine Bağdat Beylerbeyi Sokulluzade Hasan Paşa’ya Karayazıcı üzerine yürümesi emri verildi. 1601 yılında Kayseri civarında çarpışan ordularda bu kez galip gelen Sokulluzade Hasan Paşa oldu. Karayazıcı’nın orduları dağılmıştır Sivas ve Amasya civarlarına kaçmışlardı. Karayazıcı ise 1602 yılında kaçtığı Canik dağlarında öldü. [4]

Karayazıcı’nın bu isyanda Osmanlı Devleti tarafından gönderilen ordular ile sürekli anlaşma çabaları içine girmesi onun amacının devlet içinde görev almak olduğu düşünülebilmektedir.


[1] Fatma Acun, a.g.e., syf.699

[2] Mustafa Akdağ, a.g.e., İstanbul, Eylül 1995, syf.376-383

[3] Mücteba İlgürel, “Celâlî İsyanları”, TDV İslam Ansiklopedisi

Yorum Gönder

0 Yorumlar

Ad Code

Responsive Advertisement